search

Politika Belirsizlikleri ve Piyasalara Etkisi

5 Kasım’da ABD’de gerçekleşen seçimlerle bir sonraki ABD başkanının kim olacağına dair politik belirsizlikler ortadan kalksa da, yeni yönetimin uygulaması muhtemel politika setinin beraberinde getirdiği belirsizlikler önümüzdeki dönemde küresel ekonomik görünüme önemli ölçüde etki edecek. ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın seçim öncesi verdiği vaatler ülkede sınır güvenliğinden, göçmen politikasına, tarife uygulamalarından, ABD’nin uluslararası kurumlardaki temsiline kadar birçok alanda köklü değişimlere işaret ediyordu. ABD’de yeni Başkan Trump’ın bu vaatleri ne ölçüde veya ne hızda hayata geçirebileceğine yönelik soru işaretleri, seçim günü ile göreve başlangıç tarihi olan 20 Ocak 2025 arasında politika belirsizliklerinin yüksek seyretmesine yol açtı.

20 Ocak’ta göreve başlayan Donald Trump birçok alanda düzenlemelere giderken, tarifeler konusunda yaptığı açıklamalar ve attığı adımlar ekonomik görünüm ve küresel ticaretin seyri açısından ön plana çıktı. İlk etapta ABD’nin sınır komşuları olan Meksika ve Kanada’ya %25’lik ilave gümrük vergileri getirildiği açıklansa da, yapılan müzakereler sonrasında bu tarifelerin Mart ayı başına kadar ertelendiği duyuruldu. Daha sonra Çin’den yapılan ithalata %10 oranında ek gümrük vergisi getirilirken, Çin’de karşılık olarak bazı ABD ürünlerine farklı oranlarda tarife uygulanacağını açıkladı. Son günlerde gelen açıklamalar ABD tarafından Avrupa Birliği ülkelerine %25’e varan büyüklükte tarife uygulanabileceği yönünde. Genel çerçeve ise ABD yönetiminin karşılıklılık esasına göre bir tarife programı üzerinde çalıştığı yönünde. Bu genel çerçevenin müzakereler açısından zaman kazanmak amacıyla ortaya atıldığı iddia edilse de, olası tarifelere diğer ülkelerin nasıl karşılık vereceği de belirsizliği artıran bir diğer faktör.

Son haftalarda politika belirsizlikleri nedeniyle artan güvenli liman arayışları altın ve ABD tahvil fiyatlarını destekledi. Genele yayılabilecek olası tarife uygulamalarının ABD’de enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskleri artırabileceği düşünülürken, son günlerde gelen veriler ülkede tüketicilerin enflasyon beklentilerindeki yükselişi ortaya koydu. ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri de açıklamalarında ekonomik politikalara dair bilinmezlikler ve enflasyon görünümü nedeniyle faiz indirimleri konusunda daha temkinli bir duruş sinyali veriyorlar. Başkan Donald Trump’ın tarifelere yönelik açıklamaları da piyasalarda kısa süreli oynaklığa ve risk iştahının dalgalanmasına yol açıyor. Bunun yanı sıra tarifelerin yöneltildiği ülkelerin para birimlerinde de volatilitenin yaşandığı görülüyor. Kısa vadede, küresel politika belirsizliklerinin süreceği, veri akışının yanı sıra piyasalara ve belli başlı merkez bankası kararlarına etki etmeye devam edeceği düşünülüyor.