search
Cem Avcıoğlu
Cem Avcıoğlu
Diğer Yazıları

Otomotiv Sektörü Çıkış Arayışında

Türk otomotiv sektörü, COVID-19 pandemisinin tüm dünyada yarattığı fabrika duruşları ve bayii kapanışları ile zorlu bir sınav veriyor. Sektörün ihracatının %80’inden fazlasını oluşturan Avrupa ülkelerinde talep, hem uygulanan yoğun karantina önlemleri hem de olumsuz ekonomik koşullar neticesinde sert daraldı. Avrupa Birliği (AB), Avrupa Serbest Ticaret Birliği ve İngiltere’nin bulunduğu ülkeler grubunda 2020 yılının ilk beş ayında otomobil ve ticari araç satış adedi %43 azaldı. Bu veriler ışığında, Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) Haziran ayı sonunda yaptığı açıklama ile AB otomobil pazarında satışların bu yıl %25 azalacağı tahmininde bulundu. Rakamlar, kısıtlayıcı tedbirlerin kademeli olarak yumuşatılmasına karşın, gelecek aylarda durumun ancak belli bir ölçüde toparlayabileceğine işaret ediyor.

Türkiye otomotiv pazarı ise Avrupa ülkelerine göre çok daha olumlu bir görünüm sergiliyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD)’nin açıkladığı son verilere göre, Türkiye hafif araç pazarı normalleşme adımlarının atıldığı Haziran ayında %66 büyüdü. Gelen bu son veriyle yılın ilk yarısında pazar %30 büyüme yakalamış oldu. ODD, birçok sektör oyuncusuna paralel olarak 2020 yılsonu tahminini 600-650 bin bandına taşıdı. Söz konusu tahmin, 2019’da 479 bin adet olarak gerçekleşen pazar için yaklaşık %30 artış ifade ediyor. Son iki yılda sert düşüşler kaydeden Türkiye pazarında birikmiş talep, tüketicilerin toplu taşımadan kişisel araçlara yönelmesi ve düşük faizler ile harekete geçti. Özellikle kamu bankalarınca geçtiğimiz ay başında uygulamaya konan taşıt kredisi pakedi, sektörde önemli oranda ivme yaratmış gözüküyor. Haziran ayında taşıt kredi faizleri bir önceki aya göre 1,3 puan gerilerken, kredi hacmi %13 büyüdü. %11,3 seviyelerinde seyreden mevcut faiz, son 5 yılın en düşük oranını temsil ediyor.

Yurtiçindeki olumlu piyasa seyri, son iki yılda üretiminin %85’ini ihraç eden sektör için ancak kısmi bir telafiyi ifade ediyor. Önümüzdeki dönemde COVID-19 salgınının gelişimi Avrupa ekonomisi için belirleyici olmayı sürdürmekle beraber, küresel otomotiv sektörünün baz senaryosunun “V” tipi bir toparlanma olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, Türk üreticiler için iç pazarın orta vadede önemini koruyacağı görülüyor.