Çanlar Dünya İçin Çalıyor!
Buzulların erimesi, sıcak havalar, gelmesini beklerken gözlerimiz yollarda kalan kar yağışları, türü yok olan canlılar ve daha pek çok ekstrem doğa olayları ve felaketlerini üzülerek takip ederken, dünyanın dört bir yanında hepimizin kafasında aynı soru var: Gezegenin geleceği ne olacak?
“Sahi neler olacak bu hayat dolu mavi gezegene?” sorusunu, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ortaklığında kurulmuş olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) bu yıl İklim Değişikliği 2021: Fiziksel Bilim Temeli başlıklı raporuyla 6. kez yanıtladı: Yerküre ısınıyor ve bir şeyleri değiştirmezsek çok daha kötü günler bizi bekliyor! Üstelik bu kötü günler hiç de uzakta değil. Öyle ki emisyon azaltımı konusunda en iyi ihtimalleri değerlendiren senaryoda dahi gezegenin 2030’lu yılların başında 1850-1900 dönemine kıyasla 1,5 ⁰C derece, hatta 2040’lı yılların başlarında 2 ⁰C ısınması bekleniyor. Halihazırda, gezegenimizin aynı döneme kıyasla 1,1 ⁰C ısınmış olduğunu ve son 5 yılın 1850 yılından bu yana kayda geçmiş en sıcak 5 yıl olduğunu hatırlatalım.
Rapora göre, gezegen yalnızca ısınmakla kalmayacak, bu ısınma sonucu,
- Ekstrem hava olaylarını daha şiddetli ve daha sıklıkla göreceğiz,
- Mevsimsel kar örtüsündeki incelmeyi takip edeceğiz,
- Atmosferin daha çok su tutabilmesi, suyun daha çabuk ve hızlı bir şekilde buharlaşabilmesi nedeniyle daha yoğun yağışlar ve hatta sellerle baş etmeye çalışacağız,
- Denizlerdeki ısı dalgalarıyla giderek artan sıklıkta karşılaşacağız,
- Okyanuslardaki asidifikasyon sonucu deniz ekosistemleri üzerinde artan tehlikeleri üzüntüyle izleyeceğiz.
Gerçekten tek yapabileceğimiz şey izleyip kaderimizi kabullenmek mi? Bilim bu konuda çok net: Hayır! Bilimsel çalışmalar, insan aktivitelerinin “tartışmaya mahal vermeyecek derecede” iklim değişikliğinin en büyük nedeni olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla, tüm insanlık olarak dünya çapında ne yapıyorsak onu hemen, hızlıca ve kayda değer biçimde değiştirmemiz gerekiyor. Emisyon azaltımında ülkelerin daha iddialı hedefler belirlemesi ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde daha kararlı olması bu değişimin ilk adımı. Raporu yazan bilim insanları da 2050 yılına kadar net sıfır CO₂ hedefinin oldukça kritik olduğunu ifade etseler de bir noktada uyarıları var: “Bizler bilim insanıyız, iktisatçı veya politikacı değil.” Dolayısıyla, teknik bakış açısıyla yazılan ve gezegenin geleceği için kırmızı alarm veren bu raporun devamında, iklim değişikliğinin etkilerini, uyum ve kırılganlığını değerlendiren IPCC Çalışma Grubu II rapor çıktılarını ve iklim değişikliğinin azaltılmasını değerlendiren IPCC Çalışma Grubu III çıktılarını 2022 yılında takip etmek kıymetli olacak.
Bunlar da İlginizi Çekebilir



