search

Küresel ısınma Süveyş Kanalı'na rakip mi yaratıyor?

Dünyanın en büyük kargo ve deniz taşımacılığı şirketlerinden biri olan Danimarkalı Maersk, Eylül ayında deniz ticaretinin dengelerini değiştirecek bir deneme seferi gerçekleştirdi. Şirkete ait Venta Maersk adlı 200 metre boyundaki konteynır gemisi, küresel iklim değişikliği sonucu buzulların erimesi ile beraber, taşımasını Kuzey Deniz Yolu’nu kullanarak yaptı. Bu seferin özelliği ise şu anda deniz ticaretinin %90’ının gerçekleştirildiği Süveyş Kanalı’na alternatif olabilecek bir rotanın izlenmesi.

Bu deneme seferi, Süveyş Kanalı üzerinden geleneksel Asya-Avrupa güzergâhına alternatif olarak düşünülen yeni rotanın hangi seviyede kullanılabileceğine dair veri sağlayacağı için özellikle önemli. Söz konusu rotanın Doğu Asya ve Avrupa arasındaki, hatta Amerika kıtasındaki ticaret yolunu önemli ölçüde kısaltması ve dolayısıyla yakıt maliyetlerini azaltması bekleniyor. Yani bu rotanın yeni bir küresel nakliye noktası haline gelebilme ihtimali çok da uzak değil.

Kuzey Denizi güzergâhı üzerinden izlenen yeni rota sayesinde, Rusya’nın Baltık Denizi kıyısındaki St.Petersburg Limanı ile yine Rusya’nın doğusunda Pasifik Okyanusu kıyısında Sibirya’ya bağlı Vladivostok Limanı arasındaki hat, Süveyş Kanalı’na göre yaklaşık 4 bin 300 deniz mili (yaklaşık 8 bin km) kadar daha az bir mesafede kat edilebiliyor. Bu durum tabii ki sefer süresini de önemli ölçüde kısaltıyor. Vladivostok Limanı’ndan St. Petersburg Limanı’na 37 günde varan konteynır gemisi eski rotaya göre seferi 16 gün önce tamamladı.


Yeni Kuzey yolu sayesinde, Süveyş Kanalı’nın bulunduğu güney güzergâhına kıyasla 2 hafta daha kısa zamanda hedefe varılabiliyor.

Maersk yetkilileri, hali hazırda bu rotanın yılın sadece 3 ayında uygulanabilir olması ve ek yatırım ihtiyacı gerekçeleriyle henüz izleme aşamasında olduklarını ve bu yeni yolu daha diğer rotalara alternatif olarak görmediklerini belirtiyorlar. Ancak, uzmanlar 2020 yılından itibaren yeni nesil buz kırıcı gemilerin gelişmesi ile bu rotanın yılın 12 ayında da kullanabilir hale gelebileceğini, hatta kısa vadede Kuzey Deniz güzergâhının niş bir market yaratabileceğinin altını çiziyor.

Küresel ısınma ile buzulların erimesi birçok ülke ve sektör için yeni pek çok değişikliği beraberinde getirecek. İklim değişikliği ile mücadele kararlılığından vazgeçmeden bu değişikliklerin yakından takip edilmesinde fayda var.

Örneğin, buzulların erimesinin bir yan etkisi olarak okyanusta yeni doğal kaynak arayışına girecek yeni gemiler ile Kuzey Denizi’nde ticaretin canlanabileceği düşünülüyor. Şöyle ki, Rusya’nın en büyük özel gaz şirketi Novatek, ilk likit doğal gazını özel LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) tankeri ile Kuzey Denizi güzergahı üzerinden Çin’e gerçekleştirdi. Firmanın sahibi Leonid Mikhelson, konu hakkında “ticaret yolları için yeni döneme girildi”ğini kaydetti. Bu yeni dönemden en fazla yararlanacak ülkenin ise Rusya olacağı şüphesiz. Buzullar erimeden önce sadece bilim adamlarının, yerel halkların ve soğuk savaş tarafları tarafından kullanılan bölge, yeni petrol alanı ve alternatif denizyolu potansiyeli sunması ile artık Danimarka, Kanada, Norveç, Çin ve ABD gibi ülkelerin ilgisini daha fazla çekmeye başladı. Kutuplarda yaşanan bu tür iklim değişikliği gelişmelerinin sadece bölgeyle sınırlı kalmayacağı ve diğer bölgeleri de etkileyeceğini tahmin etmek zor değil. Türkiye’nin de hem kamu, hem de özel sektör kurumlarının eşgüdümlü olarak küresel ısınma ve iklim değişikliğine yönelik bilimsel çalışmalara hız vermeleri, özellikle denizcilik sektöründe faaliyet gösteren firmaların bölgeye ilişkin politikalarını zaman kaybetmeden gözden geçirmeleri önümüzdeki dönemde doğması muhtemel yeni oluşumlardan azami şekilde yaralanmak adına kritik rol oynayacak.