Türkiye’nin bölgesel su potansiyeli
Son 25 yıldır, 17 Haziran “Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü"nde tüm dünya genelinde etkinlikler düzenlenmekte. Bir önceki yazımda su kıtlığının nasıl ölçüldüğüne ve bazı ülkelerin su potansiyellerine değinmiştim. Çölleşme ve kuraklık adına böyle önemi olan bu günde Türkiye’nin su potansiyelini irdeleyeceğim.
“Yarı kurak” bir bölgede yer alan Türkiye, üç tarafı sularla çevrili olmasına rağmen “su stresli” bir ülke. Ülkenin su kaynakları doğal göllerden, ırmaklardan, rezervuarlardan ve yeraltı sularından oluşmakta. Türkiye’ye düşen ortalama yağış miktarı dünya ortalamasının oldukça altında. Yıllık ortalama 501 milyar m3 yağış alan Türkiye’de, 158 milyar m3 su, denizlere ve/veya kapalı havzalardaki göllere, çeşitli büyüklükteki akarsular yardımıyla taşınmakta. Brüt su potansiyeli 193 milyar m3 olmakla beraber, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne göre, mevcut teknik ve ekonomik şartlar altında tüketilebilecek yüzey suyu potansiyeli 98 milyar m3 olarak hesaplanmakta. Bu miktara 14 milyar m3’lük güvenli yeraltı suyunun da eklenmesi ile Türkiye’nin net su potansiyeli 112 milyar m3 olmakta. 2015 yılı nüfus değerleri dikkate alındığında 1.422 m3/kişi/yıl olan Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı nüfusun artması ile birlikte 2017 yılında 1.386 m3/kişi/yıl değerine gerilemekte.
Bölgesel olarak incelediğimizde ise durum farklı. Bazı bölgeler su sıkıntısı çekmezken bazı bölgeler su sıkıntısı sorunu yaşamakta. Falkenmark Göstergesi tanımına bakıldığında 1.700 m3/kişi/yıl su potansiyeline sahip bölgeler su sıkıntısı çeken bölgeler arasında kabul edilmemekte. Bu rakam ne kadar azalırsa sıkıntı o kadar önem kazanıyor. 2015 yılı nüfus değerleri kullanılarak yayınladığımız çalışmada yapılan hesaplamalar sonucunda Türkiye’de sadece 9 nehir havzası hâlihazırda su sıkıntısı sorunu çekmemekte.
“Yarı kurak” bir bölgede yer alan Türkiye, üç tarafı sularla çevrili olmasına rağmen “su stresli” bir ülke. Ülkenin su kaynakları doğal göllerden, ırmaklardan, rezervuarlardan ve yeraltı sularından oluşmakta. Türkiye’ye düşen ortalama yağış miktarı dünya ortalamasının oldukça altında. Yıllık ortalama 501 milyar m3 yağış alan Türkiye’de, 158 milyar m3 su, denizlere ve/veya kapalı havzalardaki göllere, çeşitli büyüklükteki akarsular yardımıyla taşınmakta. Brüt su potansiyeli 193 milyar m3 olmakla beraber, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne göre, mevcut teknik ve ekonomik şartlar altında tüketilebilecek yüzey suyu potansiyeli 98 milyar m3 olarak hesaplanmakta. Bu miktara 14 milyar m3’lük güvenli yeraltı suyunun da eklenmesi ile Türkiye’nin net su potansiyeli 112 milyar m3 olmakta. 2015 yılı nüfus değerleri dikkate alındığında 1.422 m3/kişi/yıl olan Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı nüfusun artması ile birlikte 2017 yılında 1.386 m3/kişi/yıl değerine gerilemekte.
“Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” ile dünyada farkındalık yaratılmak istenildiği bu dönemde Türkiye’de bölgesel su sıkıntısı risklerini göz ardı etmemek gerekiyor. Bu nedenle, kamu ve özel sektörün senkronize bir şekilde çalışması ve kolektif önlemler alması gerekmekte. Su tüketiminde tasarrufları artırmak için farkındalık yaratmak bu önlemlerden sadece biri. Türkiye’de su sıkıntısı sorunu daha büyük bir sorun olmadan harekete geçme zamanı…
Bunlar da İlginizi Çekebilir



