search
Şakir Turan
Şakir Turan
Diğer Yazıları

Yeşil Tahvillerin Sunabileceği İmkanlar

Çevre ve iklim dostu projelerin finansmanı için oluşturulan yeşil tahviller dünya genelinde tasarruf sahiplerine de alternatif finansal yatırım olanakları sunuyor. Yaklaşık on yıllık bir geçmişi olan yeşil tahvillerde hacim bugünlerde bir trilyon dolarlık büyüklüğe yaklaşsa da ihraç eden şirket ve devletlere geleneksel tahvillere kıyasla daha ucuz fonlama ve yatırımcı tabanını genişletme imkânı veriyor. Bu tahvillere ilginin artması getirilerin de daha iyi olmasını sağlıyor.

Küresel ölçekte ilk yeşil tahvil ihracı 2007 yılında Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ve Dünya Bankası (WB) tarafından yapılırken, daha geniş bir piyasanın işlerliği 2013’te Uluslararası Finans Kurumu’nun (IFC) tek seferde bir milyar dolar büyüklüğündeki ihracı ile gerçekleşti. Sonrasında aynı yıl içinde ilk özel sektör ve yerel yönetim yeşil tahvil ihraçları geldi. Bu sayede 2013 yılı sonunda sektörün büyüklüğü 22,5 milyar dolar seviyesine ulaştı. Sonraki yıllarda büyümeye devam eden piyasa 2019 sonunda kümülatif olarak 776,4 milyar dolar seviyesine çıktı. 2020 yılına da iyi bir başlangıç yapan yeşil tahvil piyasası Mart ayındaki duraksamanın ardından tekrar hareketlendi. İklim Tahvil Girişimi (Climate Bond Initiative - CBI) verilerine göre, dünya genelinde Temmuz’da 21,8 milyar dolar tutarında yeşil tahvil ihracı gerçekleşirken, Ağustos’taki 13,3 milyar dolar tutarındaki ihraç ile kümülatif olarak 904,2 milyar dolarlık piyasa büyüklüğüne ulaşıldı.

Piyasada arzın büyümesine karşın talep de bir o kadar güçlü. Bu kapsamda Eylül ayı yeşil tahvil piyasasında düşük faizle borçlanma açısından önemli bir gösterge ihraca tanıklık etti. Eylül başında Alman hükümeti ilk kez ve tek seferde 6,5 milyar euro büyüklüğünde tahvil ihracı gerçekleştirdi. İhalede faiz aynı vadedeki geleneksel tahvilin faizinin 1 baz puan altında gerçekleşirken, bu ihracın ileride yapılacak pek çok işleme gösterge oluşturması bekleniyor. İşlem görmeye başladığı günden bu yana kısa bir süre geçse de söz konusu yeşil tahvil diğerine kıyasla daha çok değer kazanırken, spread henüz sınırlı da olsa yeşil tahvil lehine bir seyir izlemeyi sürdürüyor. Bu tablo yeşil tahvil ihracı yapacak diğer ülke ve firmalar açısından da cesaretlendirici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Yeşil tahvillerin ihraç edene ve yatırım yapana daha fazla kazanç sağladığına tek örnek Almanya değil. Gerek yıl başından bu yana gerekse salgının küresel ölçekte duraksama yarattığı Mart ortasından bu yana bakıldığında, küresel ölçekte yeşil tahvil getiri endekslerinin geleneksel tahvil getiri endekslerinden daha iyi bir performans sergilediği görülüyor. Bloomberg Barclays MSCI Global tahvil getiri endeksi yıl başından bu yana %6,5 yükselirken, yeşil tahvil endeksi %8,2 oranında artış kaydetti. Mart ortalarından bu yana bakıldığında ise getiriler sırasıyla %5,2 ve %8,8 olarak gerçekleşti.

İlk olarak 2010 yılında 214 milyon dolar tutarında yeşil tahvilin ihracının yapıldığı Türkiye’de ise bu piyasanın son zamanlarda yeterince aktif olmadığı görülüyor. Yine CBI verilerine göre Türkiye’de bugüne kadar kümülatif olarak 1,1 milyar dolar seviyesinde yeşil tahvil ihracı yapılırken, 2019’da ve 2020’nin geride kalan döneminde herhangi bir yeşil tahvil ihracının gerçekleşmediği görülüyor. Oysa küresel ölçekteki örnekler, gerek Türkiye Hazinesi’ne gerekse Türkiye’de yerleşik firmalara yeşil tahviller ihraçlarıyla yatırımcı tabanını genişleterek daha uygun koşullarda finansman bulabileceklerini işaret ediyor. Ayrıca yeşil tahviller sermaye piyasası aktörlerinin de yurtiçi tasarruf sahiplerine alternatif yatırım ürünleri sunabilmesine imkân sağlayarak derinleşme sağlayabilirler.