İklim Cephesinde Atılan Adımlar Henüz Söylemin Gerisinde

İklim değişikliği, aşırı hava olayları ve kuraklık gibi günümüzde giderek daha sıklıkla rastladığımız olumsuzluklara yol açarken, büyük şirketler bu konuda harekete geçmeleri yönünde kamuoyu ve yatırımcı baskısına maruz kalıyor. Bu baskı, son dönemde şirketlerin iklim hedefleri belirlemeleri sürecini hızlandırmış görünüyor. Mart ayında yatırımcı grubu Climate Action 100+, küresel endüstriyel emisyonların %80’inden fazlasını oluşturan 159 şirketin iklim adımlarını değerlendirmeye alan bir rapor yayımladı. Şirketlerin sera gazı emisyonu, yönetişim ve iklim değişikliği bağlantılı finansal beyanlar olmak üzere üç ana başlığı kapsayan biçimde değerlendirildiği analizde, şirketlerin iklim taahhütlerini henüz somut ve iddialı hedeflere dönüştürmediği ortaya konuluyor.

Analizde değerlendirmeye alınan 159 şirketlerin hiçbirinin 2050 yılından önce net sıfır hedefine ulaşmak konusundaki yol haritasını belirleyemediği göze çarparken, yine hiçbirinin çalışmada gözetilen ve aşağıdaki grafikte yer alan alt kalemlerin tamamında başarılı olamadığı kaydediliyor. Şirketlerin 83’ü 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefine sahipken, bunların 44’ünde hedefler şirket ürünlerinin tüketimi ve kullanımından kaynaklanan dolaylı emisyonları içermiyor. Orta vadede (2026-2035) kriterleri tam olarak karşılayacak şekilde emisyon azaltım hedefi belirleyen şirket sayısı 21’de kalıyor. İncelenen şirketlerin 64’ünün dekarbonizasyon stratejisine sahip olduğu ve yalnızca 6’sının gelecek sermaye yatırımlarını uzun vadeli sera gazı azaltım hedeflerine uyumlulaştırdığı görülüyor. Genel bir değerlendirme yapıldığında, iklim eyleminin önem ve aciliyetini artan ölçüde hissettirdiği bu dönemde şirketlerin yakın ve orta vadeye ilişkin daha net planlar ortaya koyması, bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor. 

Toplam 54 trilyon dolar değerinde varlığı yöneten 575 kurumdan oluşan Climate Action 100+’nın çalışmasında değerlendirmeye alınan şirketlerin görece zayıf performansı, dünyanın en büyük şirketlerinin ‘net sıfır’ ekonomiye geçiş sürecinin henüz başlangıç safhasında olduklarını gösteriyor. Bununla birlikte, tüm dünyada şirketlerin güçlü bir ivmeyle iklim taahhütlerini duyurduğu bir zamanda, çalışmanın bir metodoloji çerçevesinde ‘net sıfır’ iş stratejisini tanımlaması, kurumsal gelişimi takip etmesi ve kamuoyu ile yatırımcıların bu alandaki beklentilerine derinlik katması son derece değerli.