ESG Yatırımlarında Veri ve Analitik Gelişiyor
Çevre, sosyal ve yönetişim (ESG) olarak adlandırılan kavramı sürdürülebilir, sorumlu ve/veya etik politikaları içeren alanlar olarak tanımlayabiliriz. ESG yatırım uygulamaları, 1960'lı yıllarda sosyal sorumluluk yatırımları şeklinde başladı. Yatırımcılar, o dönemde tütün üretimi veya ırk ayrımcılığı gibi ticari faaliyetleri içeren iş modellerini portföylerinden hariç tutmaya başlamışlardı. Günümüzde ise hem ülkeler hem de yatırımcılar; iklim değişikliği, tükenen kaynaklar, gelir adaletsizliği, gizlilik ve veri güvenliği, göç ve demografik değişiklikler gibi yeni küresel sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık risk faktörleri ile baş etmek durumunda. Küresel ve yerel ölçekte artan bu sorunlar ile yaşamak zorunda kalan hükümetler politika tasarımlarında, şirketler ise yatırım kararlarında çok daha fazla ESG kriterlerine yer vermeye başladılar. Bank of America’nın raporunda, önümüzdeki 20 ila 30 yıl süresince, y kuşağının ABD'deki ESG yatırımlarına 15 ila 20 trilyon dolar arasında bir harcama yapabileceği öngörülüyor.(1)
ESG’ye ciddi oranda yükselen ilgi ile beraber, tabii ki doğru ve güvenilir verinin değeri kat kat arttı. ESG kriterlerinin sağlıklı takip edilmesi, risklere yönelik sistematik, nicel, objektif ve finansal açıdan yaklaşımların geliştirilmesi, aynı zamanda ESG yatırımlarının Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SDGs) uyumlu faaliyetlere yönlendirilmesi için güvenilir veri setinin oluşturulması kritik önem taşıyor. Bu bağlamda, Dünya Bankası’nın yakın zamanda oluşturmuş olduğu Ülkeler için ESG Veri Portalı’nın (Sovereign ESG Data Portal), hem politika yapıcılar hem özel sektör yatırımcıları için, doğal sermaye muhasebesi (natural capital accounting) gibi analizleri de içeren sürdürülebilirlik çalışmalarını besleyecek ve geliştirecek bilgi sağlaması bakımından çok kıymetli olduğu kanaatindeyim. Söz konusu veri seti, tüm Dünya Bankası ülkeleri için çevre, sosyal ve yönetişim temaları altında 67 ilgili göstergeden oluşuyor. Çevre temasında emisyon, çevre kirliliği, gıda güvenliği, iklim riski gibi konulara ait verilere ulaşılırken, sosyal temasının altında eğitim, beceri, istihdam, demografi ve hizmetlere erişim gibi başlıklar yer alıyor. Yönetişim kısmında ise insan hakları, toplumsal cinsiyet, inovasyon, ekonomik ortam ve yönetişim etkinliğine dair göstergeler toparlanmış.
Söz konusu göstergelere birkaç örnek vermek gerekirse, çevre teması altında bulunan “emisyon ve çevre kirliliği” alt başlığına ait 5 göstergeden biri yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik verisi. Öte yandan, sosyal teması için istihdam başlığı altında bulunan 3 göstergeden biri ise işgücüne katılım oranı. Yönetişim tarafında ise ekonomik ortamı ilgilendiren 3 gösterge arasında internet kullanma verisi de kullanılmış.
2006 yılında kurulduğundan bu yana, Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırım İlkeleri (PRI) 86,3 trilyon dolar değerinde varlık yöneten 2372 firmanın desteğini almış durumda.(2) Morgan Stanley’nin yaptığı bir araştırma, bireysel yatırımcıların %71’inin sürdürülebilir yatırım ile ilgilendiği yönünde.(3) Dünya Bankası’nın öncüsü olduğu ESG veri portalı gibi karşılaştırılabilir kapsamlı veri tabanlarının sayısının artırılması ve ESG özelinde veriye dayalı yeni ve özel araştırmaların geliştirilmesi, hükümetlerin ve yatırımcıların artan ESG iştahını destekleyecek ve finansal kaynakların daha verimli alanlarda kullanılmasını sağlayacaktır.
(1)Bank of America Corporation, Environmental, Social Governance Report, 2016
(2)Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırım İlkeleri (PRI), 2019
(3)Morgan Stanley Institute for Sustainable Investing, Sustainable Signals: The Individual Investor Perspective, 2015