2019’da Sektörlerin Borsa İstanbul’daki Performansı
Geçtiğimiz yıl, Borsa İstanbul adına 2018 kayıplarının telafi edildiği bir yıl oldu. Yıl içerisinde hareketli dış politik ilişkiler ve yoğun yurt içi ajandaya karşın, BİST 100 endeksi son 8 haftadaki aralıksız yükselişiyle yılı %25,4’lük bir getiriyle kapattı. Bu dönemde ABD ve Rusya ile tansiyonun azalması, enflasyonda iyileşme ve faizlerdeki sert düşüşün yanı sıra, ABD-Çin ticaret savaşında uzlaşma zemini yakalanması, borsayı gram altından (+%33,4) sonra en çok kazandıran yatırım aracı yaptı. Sıraladığımız nedenler, tüm sektörlerin bu yılı pozitif tarafta kapatmasını sağlarken, sektörler arasında önemli performans farklılıklarının ortaya çıktığı da görülüyor. Zira hisse ağırlıklarından etkilenen ana endeks performansı, bütün resmi görmeyi zorlaştırabiliyor. Bu nedenle bu haftaki blog yazımı sektör performanslarına ayırdım.
2019 yılının liderinin %119 getiriyle bilişim sektörü olduğunu görüyoruz. Sektörün küresel düzeyde yakaladığı büyüme oranlarına karşın yakın zamana kadar yurt içindeki şirketlerin borsada yeterli ilgiyi görmediğini ifade edebiliriz. Söz konusu şirketler, nesnelerin interneti, bulut teknolojileri, yapay zeka ve siber güvenlik gibi mega trendlere ilave olarak yurt içindeki zorunlu e-fatura gibi düzenlemelerden de olumlu etkilenirken, portföylerde kendilerine daha fazla yer bulmaya başladılar. Yılın en çok getiri elde eden ikinci sektörü olan spor (+%78) için kulüp borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin atılan adımlar belirleyici oldu. 2019’da ilk iki sırayı, bir önceki yıl yaşanan kur şokuyla en çok değer kaybeden sektörler aldı. Turizm sektörü (+%70) ise endeks üzerindeki performansını ikinci yıla taşıdı. Sektörün bu yıl yaşadığı önemli ölçüdeki ayrışma, yalnızca doluluk oranlarındaki iyileşmeden değil aynı zamanda oda fiyatlarında 2016’daki çöküşün ardından ilk kez görülen toparlanmadan kaynaklandı.
Geçtiğimiz yıl sonunda toparlanan iktisadi faaliyet ile tekrar yükselişe geçen kâr rakamları ve olumlu yurt içi ve yurt dışı konjonktür uzun süreli bir ralliyi beraberinde getirmişti. Bu yılın ilk günlerinde ABD ve İran gerilim azalırken, hisse senetleri cephesinde hızlı biçimde toparlanan risk iştahı, endeksin 2018 Mart ayından bu yana gördüğü en yüksek seviyeleri test etmesini sağlıyor. Ancak bu aynı zamanda 2019’da görülen cazip iskonto oranlarına rastlanamayabileceği anlamına da geliyor. Bu açıdan sektörlere ilişkin haber akışının izlenmesi geçtiğimiz döneme göre daha fazla önem taşıyacak.
Bunlar da İlginizi Çekebilir


