search
Zeynep Kopuz
Zeynep Kopuz
Diğer Yazıları

Gıda kayıpları ve israfı

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO-Food And Agriculture Organization) verilerine göre dünya gıda üretiminin üçte biri çeşitli sebeplerle kayba ve israfa uğruyor. FAO verilerine göre dünyada yaklaşık 800 milyon insan açlık sıkıntısı çekiyor ve 2050 yılında gıda talebinde %60 oranında artış bekleniyor. Tabi ki dünyadaki açlık ve yetersiz beslenmeyi sadece gıda kayıp ve israfına bağlamak mümkün değil. Gıda kaybı ve israfının önlenmesi gıda güvenliği olmayan ülkelerdeki gıda arzının artacağı anlamına gelmese de, gıda kaybı ve israfları küresel gıda, yem ve biyoyakıt talebinin artıyor olması gıda fiyatlarında artışa yol açıyor.

Üretim, hasat, işleme, dağıtım sürecindeki hatalar ve yetersiz teknolojinin yanı sıra tüketici davranışları da gıda kaybı ve israfının ana nedenleri olarak sayılabilir.

Kayıp ve israf gelişmiş ülkelerde dağıtım ve tüketici aşamasında, gelişmekte olan ülkelerde ise üretim ve dağıtımda yoğunlaşıyor.

FAO tarafından 2013 yılında yapılan araştırmaya göre Türkiye’de incelenen ürünlerde en yüksek gıda kaybı tarımsal üretimde yaşanıyor. Türkiye’de tüketici enflasyonunda çok önemli etkiye sahip yaş sebze meyve ürünleri grubunda ise gıda kaybı ve israfın en yüksek seviyede olduğu görülüyor. Bu alandaki toplam kayıpta tarımsal üretimin yanı sıra hasat sonrası toplama ve depolama, işleme, paketleme ve dağıtım alanlarından gelen kaybın da önemli rol oynadığı görülüyor.

Tarım sektörünün çok parçalı yapısı, üretim planlamasındaki eksikler, hastalıklar, yanlış ilaç-gübre kullanımı, iklim sorunları, kooperatifleşmenin ve modern tarım uygulamalarının azlığı, eğitimsizlik, genç nüfusun tarımla ilgilenmemesi, sulama sistemlerinin gelişmemiş olması, yanlış hasat teknikleri kullanılması, hasat zamanlamasındaki hatalar tarımsal üretim aşamasındaki kayıpların başlıca nedenleri arasında sayılabilir.

Hasat sonrası ön soğutma yapılmaması, nakliye aşamasında ve hallerde yükleme, boşaltma, taşıma ve elleçleme sırasındaki hatalar, raf ömrünü uzatacak uygulamaların eksikliği, taşıma süresince soğuk zincirin kırılması, uygun muhafaza şartlarının gözetilmemesi (hallerde, marketlerde, pazarlarda, diğer satış yerlerinde, evlerde veya ürünün kullanım yerinde) ise depolama ve dağıtım alanında kayba yol açan etmenler arasında. İşleme ve paketlemedeki kayıpların bir kısmı teknik sorunlardan bir kısmı da ürüne uygun olmayan ambalajlama yapılmasından kaynaklanıyor. Tüm bu süreçlerde kalifiye eleman eksikliği olması da kayba neden olan diğer bir etken.

Türkiye’de enflasyonla mücadele kapsamında kayıp oranlarının azaltılması amacıyla yaş meyve ve sebze ürünleri tedarik zincirindeki lojistik süreçlerin modernleştirilmesi için, meyve ve sebze ürünlerinin hasat sonrasında uluslararası normlara uygun tek ve çok kullanımlık ambalajlarla paketlenmesi, nakliye süreçlerinin iyileştirilmesi amacıyla soğutuculu araçlarla taşınması ve perakende satış noktalarında soğutuculu reyonlarda sergilenmesi hususlarında yeni standartlar belirlenmiş durumda. Ayrıca, hallerin modernizasyonuna ilişkin çalışmalar yürütülüyor.

 

Tüketicilerde israfa yönelik farkındalık oluşturulması, restoranlarda yenilen yemeklerin kalanlarının paketlenerek yeniden tüketilmesi, ihtiyaç fazlasının satın alınmasının önlenmesi, ihtiyaç sahipleri için kurulan gıda bankalarına verilen önemin artması ve alt standartta ürünler için pazarlar oluşturulması hane halkı seviyesinde gıda israf ve kaybının önlenmesinde önemli rol oynuyor.