search
Can Hakyemez
Can Hakyemez
Diğer Yazıları

Küresel karbon emisyonu ne yöne gidiyor?

Günümüzün en büyük ikilemlerinden biri, artan enerji talebine karşın karbon emisyonlarının azaltılması ihtiyacı. Peki, bu ikisi aynı anda nasıl gerçekleşir?

14 Şubat Perşembe günü BP tarafından yayımlanan “2019 Enerji Görünümü” raporunda, şirketin 2040 yılı itibarı ile küresel enerji piyasalarına dair öngörülerine yer verildi. Baz senaryo olan “Gelişen Dönüşüm” (GD) senaryosunun yanı sıra farklı senaryolarda da karbon emisyonu artışına büyük önem verildiği görülüyor. Raporda, karbon emisyonu artışının yakın gelecekte de devam etmesi beklenirken bunun Paris Anlaşması çerçevesinde azaltılabilmesi için de kapsamlı politika önlemlerinin alınması gerektiği göz önüne seriliyor. Hatırlanacağı üzere Uluslararası Enerji Ajansı’nın Ekim ayında yayımlamış olduğu “Dünya Enerji Görünümü” raporunda da karbon emisyonunun artışına dikkat çekilmişti.

“2019 Enerji Görünümü” raporuna göre 2017 yılında dünya karbon emisyonlarının %38’i enerji sektörü kaynaklı oluşurken, %27,8’i sanayi sektörü, %24,3’ü ulaştırma sektörü ve %9,9’u binalar kaynaklıdır. GD senaryosunda hesaplanan karbon emisyonu büyüme oranı 20 yıl öncesi ile karşılaştırıldığında daha düşük olsa da halen Paris Anlaşması Hedeflerine ulaşmak için yakalanması gereken büyüme oranından çok daha yüksek.

GD senaryosunda 2040 yılı sonu karbon emisyonu 2017 yılı ile karşılaştırıldığında enerji, sanayi ve ulaştırma sektörlerinde artış görülürken binalarda kayda değer bir değişiklik gözükmektedir. 2040 yılında toplam 35,9 gigaton olan toplam karbon emisyonu 14,2 gigatonu enerji sektöründen kaynaklanırken 9,7 gigatonu sanayi sektörü ve 8,8 gigatonu da ulaştırma sektöründen gelmektedir.

Raporda, Paris Anlaşması Hedefleri’ne ulaşmak için düzenlenmiş “Hızlı Dönüşüm” (HD) adında bir senaryo bulunmaktadır. GD senaryosuna bir alternatif olan bu senaryoda;

  • Sanayi sektörü ve binalar için karbon yakalama, faydalanma ve depolama sistemlerinin devreye girmiş olması ile geri dönüşüm ve tekrar kullanımın etkili olması,
  • Ulaştırma sektöründe yeni kamyon ve otobüslerin yarısının 2040 yılında hidrojen ile çalışması,
  • Ulaştırma sektöründe elektrifikasyonun ön plana çıkarılması,
  • Enerji sektöründe OECD ülkelerinde kömür santrallerinin 2030 yılında yasaklanması,
  • Yenilenebilir enerji santrallerinin desteklenmesi

gibi varsayımlar kullanılmaktadır.

Özetle, BP “2019 Enerji Görünümü” raporunda bulunan HD senaryosuna uygun şekliyle tedbirlerin alınması sonucu, 2040 yılında karbon emisyonunu 17,9 gigatona düşürmek mümkün. Bu değerler her ne kadar Paris Anlaşması Hedeflerine göre halen yüksek olsa da zararın neresinden dönersek kârdır.