search

Tarım Sektörünün Salgınla Sınavı

COVID-19 salgınının ülkemizde ilk defa görülmeye başladığı günlerden itibaren tarımsal üretimin ve gıda tedarik zincirinin hangi kanallardan etkileneceği en çok merak edilen ve tartışılan konulardan biri oldu. Konu hakkında fikir edinebilmek için Dünya Tarım Örgütü’nün (FAO) yayınladığı “COVID-19: Gıda ve Tarım Sektörlerine Aktarım Kanalları” (COVID-19: Channels of Transmission to Food and Agriculture) raporu incelendiğinde, salgının tarım sektörünü hem arz hem de talep yönlü pek çok kanaldan etkileyeceği görülmekte.

Rapora göre, tarım sektörü, üretimde girdi yoğunluğu yüksek sektörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Yüksek gelir grubunda yer alan gelişmiş ekonomilerde gübre, pestisit, tohum ve enerji gibi ara girdiler toplam tarımsal üretimin %80’ine kadar ulaşırken, düşük gelir grubunda yer alan ülkelerde bu oran %10’u geçmiyor. Dolayısıyla, gelişmiş ülkelerde tarımsal üretimin, ara girdilerin temininde salgın kaynaklı yaşanabilecek aksamalardan görece daha fazla etkilenebileceğini söylemek mümkün. Ancak, karantina uygulamalarının, tarımsal üretimin işgücü yoğunluğu daha yüksek olan düşük gelirli ülke grubunu işgücü kanalıyla etkilemesi de değerlendirilen olasılıklar arasında.

Tarım sektöründe gelirleri etkileyecek önemli kanallardan biri de uluslararası ticaret. Güncel rakamlara göre, küresel ihracatın %1,5’ini tarım ürünleri oluşturuyor. Tarım ihracatından elde edilen gelir özellikle düşük gelir grubundaki ülkeler için önem arz ediyor. FAO’nun araştırmasına göre, havayolu ve gemi taşımacılığında yaşanan aksaklıkların özellikle meyve ve sebze ihracatını etkilemesi ve Arjantin, Paraguay veya Guatemala gibi turizm dışı ihracat gelirlerinin %50’sinden fazlası tarımsal ürünlere bağlı olan gelişmekte olan ülke ekonomilerinin bu durumdan olumsuz etkilenmesi beklenmekte.

FAO’nun çalışması, talep tarafında, her ne kadar gıdaya yönelik talebin gelir esnekliği gelişmiş ekonomiler için düşük olarak hesaplasa da, düşük gelirli ülke ekonomilerinde gelir düşüşüne bağlı olarak gıdaya talebin azalmasının mümkün olduğunu belirtiyor. Ayrıca, ürün grupları bazında incelendiğinde, meyve ve sebzelere veya et ve süt ürünlerine talebin tahıl ürünlerine veya şekerli ürünlere kıyasla daha esnek olduğunu; dolayısıyla düşük gelirli ülke grubunda talebin tahıl ürünlerine kayabileceğini ifade ediyor.

Sonuç olarak, COVID-19 salgınının tarım sektörüne etki ettiği kanallar, yüksek gelir ve düşük gelir grubu ekonomileri arasında oldukça farklılık göstermekte. Sermaye yoğunluğu yüksek tarımsal üretim gerçekleştiren yüksek gelirli ekonomilerde arz yönlü negatif şoklar üzerinde durulurken, gelişmekte olan veya düşük gelirli ekonomilerde tarım ihracatından elde edilen gelirlerde bozulma gerçekleşmesi durumunda, gelir kaybının yaratacağı talep yönlü negatif etkilerden bahsetmek mümkün.